Hiç şüphesiz 90’lı yılların sonu internet açısından heyecan verici bir dönemdi. Bilgi çağının doğuşu ve yeni bir teknoloji, iletişim çağının başlangıcıydı. İnternet buna nazaran hala genç ve hangi amaç doğrultusunda kullanılabileceği üzerinde hala araştırmalar devam ediyordu.
Hala gelişiminin üstüne koymaya devam eden bu yeni dijital iletişim devri, alışverişlerimizi nasıl yaptığımız ve tükettiğimiz içerikler üzerinden iletişim kurma ve anlaşmalarımıza kadar hayatımıza girişi devrim niteliğinde oldu. Günümüzde ise, internete yeni bir paradigma olarak giren Web3 sisteminin ortaya çıkmasıyla çok benzer bir dönüm noktasına girdik. Sistemin, geleceğe dair dijital iletişim ve işbirliği alanında sunduğu olanaklar şimdiden heyecan verici.
Bununla birlikte, tıpkı 1990’ların sonundaki internetin karşılaştığı sorunlar gibi, Web3’de, henüz benimsenmesinin ilk aşamalarındayken buna benzer altyapı yetenekleri ve kullanım kolaylığı açısından sorunlarla karşılaşıyor. Web3, eğer bahsettiğimiz iki alanda büyük ölçüde gelişme gösteremez ve beklenen potansiyelinin gerisinde kalırsa büyük risk taşıyabilir.
Gerçek Dünyada Web3
Bugünlerde, Web3 halihazırda birçok gerçek dünya ortamında kullanıma sunulan örneklere sahip. Örnek olarak, iki veya daha fazla istemci arasında veri paylaşmak için kullanılan ağ protokolü Peer-to-peer (P2P), mikro ödemeler ve merkezi olmayan varlıkların ticaretinde kullanılan finansal hizmetlerde Web3’ü görmek mümkün. Ayrıca, veri depolama ve paylaşma, kimlik yönetimi ve fiziksel nesnelerin kendileriyle veya daha büyük sistemlerle bağlantılı olduğu iletişim ağı (IoT) sektöründe de geniş bir kullanım alanı sunuyor ve bunların tümü Web3’ün temel ahlakını koruyan, kullanıcıyı teşvik eden bir yapı aracılığıyla oluşturulmuştur.
Bugünlerde, Web3 halihazırda birçok gerçek dünya ortamında kullanıma sunulan örneklere sahip. Örnek olarak, iki veya daha fazla istemci arasında veri paylaşmak için kullanılan ağ protokolü Peer-to-peer (P2P), mikro ödemeler ve merkezi olmayan varlıkların ticaretinde kullanılan finansal hizmetlerde Web3’ü görmek mümkün. Ayrıca, veri depolama ve paylaşma, kimlik yönetimi ve fiziksel nesnelerin kendileriyle veya daha büyük sistemlerle bağlantılı olduğu iletişim ağı (IoT) sektöründe de geniş bir kullanım alanı sunuyor ve bunların tümü Web3’ün temel ahlakını koruyan, kullanıcıyı teşvik eden bir yapı aracılığıyla oluşturulmuştur.
Web3’ün sektöre yaklaşımı tamamen güven, şeffaflık ve teşvik edilmiş yapılar sağlama üzerine, internet ile kurduğumuz ilişkilerimizi anlamamızda ve daha nasıl faydalanabiliriz gibi yeni iş modellerinin gelişimini hızlandırması yapmış olduğu devrimin gücüne güç katıyor.
Web3, dijital dünyayla ile aramızdaki iletişim şeklimizde çığır açıyor. Kullanıcılara eşi benzeri görülmemiş düzeyde güven, gizlilik ve kendilerini özgürce yönetme hakkı sağlıyor. Fakat Web3’ün gözle görülen faydalarına rağmen benimsenmesi çok yavaş olmuştur. Pew Araştırma Merkezi’nin yaptığı bir araştırmaya göre 2021 yılından itibaren, Amerikalıların %16’sı yaklaşık olarak 52 milyon insanı halihazırda bir kripto para birimine yatırım yapmış veya bir şey aracılığıyla kullanmış, yani dijital cüzdana sahipler. Bu, aşağı yukarı ülkenin %80’inin dijital cüzdana sahip olmadığının ve teknik kısıtlamalardan dolayı Web3’ten uzak kalmalarını sebep oluyor.
Kullanıcıya Yapılan Paylaşımın Basitleştirilmesi
Geliştiricilerin, Web3’ün büyüyen hareketiyle birlikte teknoloji ile etkileşim içinde olabileceği, kullanıcı dostu araçlar ve arayüzler geliştirmenin yollarını arıyor. Web3 ile kullanıcı arasında güvenilir ve sorunsuz bir etkileşim kurmak artık daha da önemli bir hale geliyor.
Geliştiricilerin, duruma hakim olmayanlar için arayüzü olabildiğince basit ve anlaşılır olmasını sağlaması gerekiyor; bu, kullanıcıların, uzun uzun öğreticileri ve kullanım kılavuzlarını okuması veya Discord ve Twitter platformları üzerinden sorunlarını gidermek için birkaç işlem yapmak zorunda bırakılmadan, merkezi olmayan uygulamayı daha fazla nasıl hızlı ve kolay şekilde kullanabileceklerini anlamaları için gereklidir. Ek olarak, kullanıcının gözüne korkutucu ve kafa karıştırıcı gelmemesi için aşırı teknik terim ve jargonları kullanma alışkanlığımızdan kurtulmamız gerekiyor.
Kullanıcıların deneyimlerini özelleştirmelerine izin vererek, deneyimlerine göre kendi özel ihtiyaçlarına ve tercihlerine düzenleyebilecekler. Bu özelliklere ek olarak, ekleme ve kaldırma, ayarlar üzerinde değişiklik yapma ve ihtiyaçlarına uygun başka değişiklikler yapma imkanı sunuyor. Altyapı üzerinde bunları başarabilmek henüz mümkün olmasa bile bu durumu gelecekte göreceklerimizin bir fragmanı olarak yorumlayabiliriz.
Son olarak, geliştiricilerin kullanıcılar tarafından gelen geri bildirimleri, önerileri ve istekleri kulak arkası yapmayıp önemsemesi gerekiyor. Geliştiriciler, bizzat kullanan kişiler tarafından aldığı geri bildirimler sayesinde araçlarının ve arayüzlerinin nasıl daha iyi hale getirebileceklerine dair değerli bilgiler edinebilir.
Altyapı İnternet Aleminin Yapı Taşıdır
1990’lı yılların başında, internete erişim için altyapı gerekliydi ve o yıllarda altyapıya sahip olmak epey pahalı olmasıyla birlikte kullanan kişinin önemli ölçüde teknik bilgiye sahip olması gerekiyordu. İnternet erişiminin temelinde, bilgisayar, modem ve bir internet servis sağlayıcısı aboneliği gerekiyordu. Birçok insan için, özellikle düşük gelirli ailelerde bunu sağlamak çok zordu. Diyelim ki, birisi bu ekipmanların hepsine sahip, öyle olsa bile ağ hizmetlerinin yavaş ve bağlantı kopmalarına eğilimli olması internete olan erişimi sınırlandırıyordu.
Altyapıdaki bu boşluk, internetin büyük ölçüde bilinmemesi ve nüfus çoğunluğunun yabancılık çekmesi gerçeğiyle daha da vurgulandı. Sonucunda, internete erişebilip bundan yararlanabilen çok küçük bir nüfus vardı ve bu da erişimi olanlarla ve olmayanlar arasında önemli bir dijital bölünmeye yol açtı. Altyapıdaki büyüklük sayesinde, teknoloji o günden bugüne çok yol katetti.
Geçtiğimiz son yirmi yılda, internet erişiminin ve aracı cihazların maliyetlerinin önemli ölçüde düşmesi, geliri ne olursa olsun her insanın web’e erişebilmesini sağladı. Doğal olarak hala geliri ile internete erişemeyen insanlar için ise, hükümetin kütüphaneler ve okullar gibi halka açık alanlardaki ücretsiz Wi-Fi hizmeti sayesinde, erişemeyen sayısını minimuma indirildi.
Akıllı telefonlar, tabletler ve diğer mobil cihazların piyasaya sürülmesi ile insanların, web erişimine sadece masaüstü bilgisayarlar ile değil daha birçok cihazla erişebilmeleri sağlandı.
Web3’ün hayatımıza girmesiyle birlikte, dünya hızla Web2’den Web3’e geçiyor. Benzerini 90’lı yılların sonunda gördüğümüz gibi, yeni dijital ekonominin başarısı için altyapı çok kritik bir konuma sahip olacak. Web3 burada, teknolojinin kendisi kadar merkezi olmayan bir altyapı gerektirecek, İyi bir altyapı olmadan Web3’ün gerçek nimetlerinden faydalanılamaz.
Web3’e olabildiğince başarılı bir geçiş sağlamak için, öncelik altyapısını iyileştirmekten geçiyor. Altyapıyı iyileştirmek içinde birkaç adım atılmalıdır. İlki, merkezi olmayan bulut depolama ve bilgi işlem gibi yeni teknolojilerin yanı sıra çok sayıda işlemin üstesinden gelebilmek için ölçeklendirmesi daha iyi olan yeni mekanizmaların teknolojilerinin geliştirilmesine daha fazla maddi destek sağlanmalıdır. Kesintisiz hizmet vermesi için hosting sistemlerini geliştirmeli ve uygulamaların geliştiriciler tarafında kolayca uygulanmasını ve yönetilmesine izin verilmelidir.
Farklı platformlarda kullanabilmek için standartların ve protokoller üzerinde geliştirilme yapılması önemlidir. Bu durum üzerinde çalışmalarını sürdüren geliştiriciler, programların kodlarını yeniden yazmaya gerek kalmadan çeşitli ağlarda kullanılabilmesi için uygulamalar oluşturmasına imkan sağlayacak ve ek olarak kullanıcıların, kullandığı her farklı platforma aşina olmaya gerek duymadan farklı uygulamalarla etkileşim içinde olması sağlanacak.
Arka Planda Yer Alan Kahramanlar
Web3 teknolojisinin insanlığa sağlayacağı fayda çok olsa da projenin sorumluluğunu olabildiğince kontrollü bir şekilde uygulamak önemlidir. Neyse ki bunun için, işini tutkuyla yapan ve kendini işine adamış bazı teknoloji uzmanları bizlerle. Bu uzmanlar, Web3’ü geliştirmeye ve başarısını gözler önüne sermek için ellerinden geleni yapmaya kararlılar.
Ne de olsa insanlar altyapıyı kuruyor ve ihtiyaç duydukları araçları yaratıyor, tersi değil.