Teknik analizde para kazanmamızı sağlayan araçlardan biri de indikatörlerdir. Yalnızca para kazandırmanın yanı sıra yönün ne tarafa olduğunu anlamamıza da yararlar. Fakat her strateji, formasyon ve konseptte olduğu gibi doğru şekilde kullanılmaları gerekir. Yanlış kullanımı durumunda kazanç sağlamanın dışında büyük kayıplar da verilebilir.
İlk etapta indikatörlerin ne olduğunu ve bize ne anlattıklarını inceleyelim, sonrasında onları kullanarak nasıl para kazanabileceğimize bakacağız. Tüm bunları yaparken terimleri ve stratejileri en basit haliyle anlatmaya çalışacağım. Bu sayede teknik analizin giriş seviyesindeki kişiler de konuya ilişkin fikir sahibi olabilecek.
İndikatör Nedir?
İndikatörler teknik analiz yaparken fiyatı okumamıza ve yön tayininde bulunmamıza yarayan yardımcılardır. Bize fiyatın yönünü, momentumunu ve potansiyel destek-direnç seviyelerini gösterebilir. Hisse senetleri, emtialar, Forex ve kripto dahil olmak üzere tüm finansal piyasalarda teknik analiz yapmak için kullanılabilir. Yalnızca indikatör kullanarak alım satım kararı vermek doğru değildir. Fakat belirli stratejiler dahilinde indikatörleri bir onay mekanizması olarak görmek verimliliği ve doğru orantılı şekilde kazancı arttıracaktır.
İndikatörler kullanım amaçlarına göre farklı şekillerde kategorize edilebilirler. Fakat bu yazıda kafa karıştırıcı detaylardan ziyade salt bilgi ve kazanım odaklı ilerleyeceğimiz için kategorilere girmeyeceğiz. İndikatörlerin fiyatı anlamamıza yardımcı araçlar olduğunu, bir analiz yaptıktan sonra ya da yapmadan önce onlara danışmamız gerektiğini bilmek yeterli olacaktır.
İndikatörleri grafiğe eklemek için TradingView’da üst menüde -zaman dilimlerinin sağında- yer alan ve kırmızı kutu ile belirtilen alana tıklayın.
Bu alana tıkladıktan sonra açılacak ekranda arama çubuğu sayesinde istediğimiz indikatörü bulabilir, favorilere ekleyebilir ya da doğrudan grafiğe ekleyebiliriz.
Bu yazıda kullanacağımız indikatörler; MACDAS, Bollinger Bantları, %B, RSI, Ortalama Gerçek Aralık ve SuperTrended Moving Averages olacak. Bu indikatörleri sırasıyla ele almadan önce zaman dilimleri üzerine birkaç detayı ele alacağız.
İndikatörler ve Zaman Dilimleri Kavramı
İndikatörler tıpkı çeşitli teknik analiz formasyonları gibi farklı zaman dilimlerinde farklı sinyalleri verebilir. Nitekim MACDAS indikatörü 4 saatlikte ‘sat’ konumundayken saatlik grafikte ‘al’ konumunda olabilir. Bu tip durumlarda genellikle analizin yapıldığı dilimin bir üst zaman dilimine çıkarız.
“Yüksek Zaman Dilimi>Düşük Zaman Dilimi”
Yapılan analizin metodu her ne olursa olsun yüksek zaman dilimi, düşük zaman dilimine kıyasla daha doğru ve kesin sonuçlar verir. Bunun nedeni düşük zaman dilimindeki volatiliteden kaynaklanır. Herhangi bir finansal enstrümanın analizi yapılırken de grafik önce en yüksek zaman diliminde ve sırasıyla zaman dilimi küçültülerek incelenir. “Aylık-haftalık-3 günlük-günlük-4 saatlik-saatlik”
Bu nedenle indikatörleri birlikte kullanarak oluşturulmuş stratejileri uygularken zaman dilimine dikkat etmek şarttır. Her indikatörün TradingView üzerinden ayarlarına girerek kaynağını, periyodunu ve çeşitli teknik detaylarını değiştirmek mümkün. Bu seçenekler, farklı zaman dilimlerine göre optimizasyonu sağlayabilmek ve başarı oranını arttırabilmek için konmuştur.
Bu nedenle herhangi bir indikatörü ya da indikatörlerle ilişkilendirilmiş bir stratejinin değerlerini değiştirerek en optimize haline dönüştürebilir ve o şekilde kullanabilirsiniz. Varsayılan haliyle ‘al’ konumunda olan bir indikatör, markete ve pariteye göre en iyi haline getirildiğinde ‘sat’ konumunda da olabilir. Bu gibi teknik detaylara girmeden indikatörleri yalnızca varsayılan ayarları üzerinden inceleyeceğiz. Biraz zaman ve emek harcayan herkesin indikatörleri deneme-yanılma yöntemleriyle birlikte optimize edebileceğini ve kârlılığı arttırabileceğini bilmek yeterli olacaktır.
MACDAS İndikatörü
MACDAS, adı hemen herkes tarafından bilinen MACD indikatörünün farklı bir uyarlamasıdır. Kıvanç Özbilgiç tarafından TradingView kütüphanesine eklenmiş olan bu indikatörün kullanımı oldukça yaygındır. MACDAS’ı grafiğe ekledikten sonra hiçbir ayarlama yapmadan doğrudan kullanabiliriz.
Grafiğe eklenecek olan MACDAS’ın renkleri farklı olabilir. İndikatördeki çizgilere çift tıklayarak ayarlarına girebilir ve buradan renkleri değiştirebilirsiniz. Gelelim MACDAS’ın ne işe yaradığına…
Daha yakından bakacak olursak MACDAS, iki hareketli ortalamanın birbiriyle bir yukarıdan bir aşağıdan kesiştiğini görebiliriz. En basit tabiriyle bu indikatör bize şayet yeşil, kırmızıyı yukarı keserse ‘al’, aşağı keserse de ‘sat’ sinyali veriyor. Bunu elbette ki doğrudan bu şekilde kullanmayacağız. Çünkü gördüğünüz gibi çok fazla sinyal verebiliyor ve verdiği bu sinyaller de bazen üst üste hatalı olabiliyor.
MACDAS’ı haftalık ve günlük grafiklerde, varsayılan ayarlarda kullanabilirsiniz. Bu indikatörle alım-satım yapmak yerine trendin yönünü belirlemeyi tercih etmelisiniz. Özellikle Bitcoin’in haftalık grafiğinde verdiği sinyalleri aşağıdan görebilirsiniz. |
Haftalık grafikte MACDAS’ın trendin yönünü bize nasıl aktardığını görebilirsiniz. Fiyat hareketi başlamadan hemen önce kesişme gelmiş ve büyük oranda kârlılık sağlanmış. Grafiğin solunda gördüğünüz üzere Bitcoin’in tüm tepe noktalarında ‘sat’ sinyali vermiş. MACDAS ile doğrudan işleme girmekten ziyade yön tayininde bulunmak çok daha doğru olacaktır.
Bollinger Bantları
John Bollinger tarafından 1980 yılında geliştirilmiş olan Bollinger Bantları, günümüzde teknik analizin en sık kullanılan indikatörlerinden biri olmuştur. Çeşitli teknik detaylar içerse de üç hareketli ortalamanın birbirine sürekli olarak aynı mesafede olmasıyla ilerlediğini söyleyebiliriz. Bollinger Bantları doğrudan alım-satım sinyali oluşturmak için yeterli değildir.
Bollinger Bantlarını grafiğe ekleyelim ve bize ne vereceklerine bakalım.
Bollinger Bantları, MACDAS’ın aksine doğrudan grafikte mumlarla birlikte yer alıyor. Alt bant fiyata destek olma potansiyeli taşırken üst bant da direnç olarak düşünülebilir. Orta bant, şayet fiyat altındaysa direnç, üzerindeyse de destek olma potansiyelindedir. Fakat bunlar yalnızca varsayımlardan ibarettir. Bollinger Bantlarının seviyeleri alım-satım yapmak için çoğu zaman uygun değildir.
Teknik bir bilgi verecek olursak bant, aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi daraldığında çok büyük olasılıkla sert bir düşüş ya da yükseliş hareketi gelecektir. Bunu istatistiksel bir veri olduğu için paylaşıyorum. Nitekim kırmızı kutularda da bandın daraldığı noktalar işaretlendi, sonrasında yaşanan sert hareketler apaçık görülüyor.
Bollinger Bantları %B
%B, tıpkı RSI indikatörü gibi çalışır. Fiyatın aşırı alım ya da satım bölgelerini belirtmeye yarar. 0 ve 1 değerleri arasında ilerleyen indikatör, 1’in üzerine çıktığında düşüşün başlayacağını, 0’ın altına indiğindeyse yükselişin başlayacağını düşünmek mümkündür.
Bollinger Bantları ve Bollinger Bantları %B indikatörü, birlikte kullanıldığında çok kazançlı ve efektif bir strateji ortaya çıkabiliyor. Bu stratejiye değinmeden önce geriye kalan indikatörlerden de bahsetmek istiyorum.
RSI (Göreceli Güç Endeksi)
Adından da anlaşılacağı üzere finansal ürünün gücünü gösterir. Bunu tıpkı bir bilgisayar oyununda futbolcuların enerji seviyeleri gibi kafamıza kodlayabiliriz. RSI ne kadar yukarı çıkarsa finansal ürün düşmeye o kadar meyillidir. RSI ne kadar aşağı inerse finansal ürün yükselmeye o kadar meyillidir.
RSI 30-70 seviyeleri arasında seyreder ve net bir sinyal üretmez. Fakat RSI’dan sinyal almak çok doğru olmasa da illa alınacaksa 70 seviyesinin ‘üzerine çıktığı an’ yerine üzerine çıktıktan sonra 70’i ‘aşağı yönlü kırdığı an’ satış sinyali almak çok daha efektif olacaktır. Gelelim grafiğe.
RSI’ı analiz yaptıktan sonra analizi desteklemek ve onaylamak amacıyla kullanabiliriz. Yükseliş yönlü bir analiz sonrası RSI da şayet 30 seviyesini yukarı kesmişse ya da kesmekteyse bu durum analizin kuvvetlenmesini sağlayacaktır. Bu durum tam tersi için de geçerlidir. Bu indikatörü bir de uyumsuzluklar için kullanabiliriz fakat buna yazının en sonunda değineceğim.
Ortalama Gerçek Aralık (ATR)
ATR, finansal ürünlerde hedef ve stop seviyelerini belirlemek için kullanılan bir indikatördür. ATR, varsayılan haliyle açıldığında son 14 mumun ortalamasını hesaplar ve bunu grafiğin üzerinde fiyat çubuğunda işaretler. Bu, yatırımcılara paritenin son 14 mumunun fiyat ortalamasını verir. Yapılan araştırmalar ve back-test çalışmaları, finansal enstrümanlarda son 14 mumun genel itibarıyla stop ve hedef belirlemek için kullanılabileceğini gösteriyor. Grafiğe geçelim.
Yukarıda, Bitcoin’in günlük grafiği yer alıyor. ATR değeri ise 881,61 olarak görülüyor. Herhangi bir konsept ya da strateji ile alınan bir işlemde hedef ya da stop belirleyemeyenler için oldukça faydalı olacaktır. Her finansal ürünün bir salınma alanı olmalıdır. Bu alan ATR ile belirlenmektedir. Yani; bu seviyeden bir alım ya da satım yönlü işlem alan kişilerin giriş seviyesinden en az 881,61$ uzaklığa stop koyması gerekecektir. Hedef belirlerken de ATR 2 ya da 2,5 ile çarpılabilir. Böylece fiyat rutin salınımını yaparken gereksiz yere stop olmanın ve para kaybetmenin önüne geçilir.
SuperTrended Moving Averages
Yine Kıvanç Özbilgiç tarafından TradingView’a yüklenmiş olan SuperTrended Moving Averages, doğrudan grafiğin üzerine eklenir. Listedeki kullanımı en basit indikatörlerden biridir. Bu indikatörün 4 saatlik periyotta açılması çok daha efektif olacaktır.
SuperTrend, mumların üzerine yeşil ve kırmızı renklerle oluşur. Şayet renk yeşilse SuperTrend alım yönündedir, kırmızıysa da satış yönündedir. Renk yeşile döndüğünde almak ve kırmızıya döndüğünde satmak kulağa oldukça mantıklı geliyor. Fakat bu, çoğu zaman ufak zararlar ya da giriş seviyesinde işlemin kapanmasıyla sonuçlanabilir. Bu da zamanla borsalara ödenen komisyon sebebiyle bakiyeyi eritecektir.
Bu tür indikatörlerde -özellikle SuperTrend’de- alım sinyalleri çok güçlüdür. Fakat işlemin kapanması için alım yönünün satış yönüne dönmesini beklememek gerekir. Alınabilecek ideal aksiyon, grafikte satıcıların yoğun olduğu bölgeleri belirleyerek pozisyonu kademeli küçültmektir. Fakat bu konuda yetkinliği olmayan ve yeni başlayan kişiler ATR ile hedef belirleyebilir. ATR’yi 2 ya da 2,5 ile çarpmak yeterli olacaktır. SuperTrend ile girilen işlemlerde stop; yükseliş yönlü bir sinyalse yeşil boyalı alanın hemen altı, düşüş yönlü bir sinyalse kırmızı boyalı alanın hemen üstüdür.
Teknik analizde en sık kullanılan indikatörler genel hatlarıyla bu şekildedir. Bunlara ek olarak indikatörlerde uyumsuzluklar ve bu uyumsuzlukların sonucunda meydana gelen bazı fiyat hareketleri olabilir.
Uyumsuzluk Nedir?
Uyumsuzluk; RSI ve %B indikatörü gibi indikatörlerin fiyat ile aralarındaki farklılıklara denir. Bunu çok daha basit bir şekilde anlatacak olursak; bu tip indikatörler grafiğin hemen altında yer alır. Yukarıdaki mumları adeta bir çizgi grafiğiymiş gibi takip eder. Fakat bazı durumlarda grafikten bağımsız hareketler sergileyebilir. Grafik yükselen tepeler yaparken indikatör düşen tepeler, grafik düşen tepeler yaparken indikatör yükselen tepeler yapabilir. Bu da indikatörde meydana gelen uyumsuzluğu ifade eder. Bunun daha anlaşılabilir olması için gelin grafiğe geçelim ve RSI ile incelemeye başlayalım.
RSI’da dip seviyeler gitgide düşerken fiyat grafiğine baktığımızda böyle bir şey olmadığını görebiliriz. RSI’da 2 numaralı dibin 1 numaralı dibin altına indiğini görebilmek mümkün. Fakat grafik aslında tamamen farklı, grafikte 1 numaralı dip hala aşağıda ve 2 numaralı dip 1 numaralı dibin altında değil. Uyumsuzluğun yaşanmasıyla birlikte gelen yükseliş de aslında uyumsuzluğun alameti farikasıdır.
Uyumsuzluk diplerdeyse yükseliş, tepelerdeyse düşüş beklentisi vardır. |
İlk örnekte görüldüğü üzere uyumsuzluk dip seviyelerdeydi ve paritede sert bir yükseliş görmeye başladık. Şimdi bunun tam tersini inceleyelim. Tepe seviyelerdeki uyumsuzlukları arayalım ve düşüş olup olmadığına bakalım.
İlk etapta fiyat grafiğine bakalım. Tepe seviyeleri birbirinin ardından yükselmeye devam ediyor. RSI’da ise durum tam tersi. Sanki bir düşüş trendiymiş gibi her bir tepe, bir öncekinden daha aşağı seviyede kalıyor. Bu da yukarıdaki örneğin tersi olarak düşüş yönlü bir uyumsuzluktur. Tepelerdeki uyumsuzluklar, fiyatı genelde düşürür. Fakat bu, istatistiki bir veri değildir. Bunun için paritelerde farklı zaman dilimlerinde uyumsuzlukları incelemek önemli olacaktır.
Bollinger Bantları + %B
Uyumsuzlukları detaylıca anladığımıza göre ‘bence’ uyumsuzlukların en iyi çalıştığı stratejiye geçebiliriz. Bollinger Bantları da %B de kendi başlarına bir ‘al-sat’ sinyali oluşturmazken ikisini birlikte kullanmak epey faydalı olacaktır. Uzun süredir kullandığım bu strateji, 4 saatlik zaman diliminde özellikle Bitcoin’de oldukça efektif sonuçlar verebiliyor.
· Yükseliş yönlü sinyal için: Fiyat, alt bantta olacak ve %B indikatöründe diplerde uyumsuzluk olacak. Bu iki koşulun gerçekleşmesi durumunda alt banttan alım yapmak ya da long yönlü işlem almak mümkün. İlk hedef orta bant, ikinci hedef ise üst bant olacak şekilde pozisyon takibi yapılabilir. |
· Düşüş yönlü sinyal için: Fiyat, üst bantta olacak ve %B indikatöründe tepelerde uyumsuzluk olacak. Bu iki koşulun gerçekleşmesi durumunda alt banttan alım yapmak ya da short yönlü işlem almak mümkün. İlk hedef orta bant, ikinci hedef ise alt bant olacak şekilde pozisyon takip edilebilir. |
Bollinger Bantları + %B İşlem Örnekleri
Bu iki indikatörün birlikte kullanımıyla -özellikle 4 saatlik Bitcoin grafiğinde- başarılı sinyaller yakalamak mümkün. Yine de tek başına yeterli olmadığı kanaatindeyim. İndikatörlerle işlem almak için en doğru yol teknik analiz yapmaktır.
Yapılan teknik analiz yükseliş yönlüyse bu stratejinin yükseliş yönlü sinyal vermesini bekleyerek onay almak çok daha faydalı olacaktır. Analiz düşüş yönlüyse stratejiden onay aldıktan sonra işleme girmek hem ek konfirmasyon olacak hem de işlemin güvenilirliğini arttıracaktır. İşlem örneklerine geçebiliriz.
İlk örnekte görüleceği üzere %B’de dipler yükselmişken fiyat grafiğinde dipler düşmeye devam etmiş. Bu ve bunun gibi birkaç farklı örnek de yazının devamında yer alacak.