Fed tarafından izlenen para politikasının yarattığı likidite krizi, kripto para piyasalarının ardından bankalara da sıçramış, Mart ayının başlarında Amerika Birleşik Devletleri’nde ikinci en büyük banka iflası krizi yaşanmıştı. Adını kurulduğu Silikon Vadisi bölgesinden alana Silicon Valley Bank, yüksek faiz oranlarının yol açtığı çıkmazlar sonucunda ciddi bir sermaye sıkıntısı yaşamaya başlamış ve sonunda iflas etmişti.
Silicon Valley Bank’ın (SVB), merkezi Kuzey Karolina Raleigh’de bulunan First Citizens Bank & Trust Company tarafından satın alındığı duyuruldu. First Citizens, SVB’den tüm mevduat ve kredilerin yanı sıra SVB’nin Amerika Birleşik Devletleri’nde sahip olduğu 17 şubeyi de satın aldı.
SVB satın alma işlemi FDIC aracılığıyla gerçekleştirildi
FDIC, Signature Bank’ın yedi gün önce Flagstar tarafından satın alınmasının ardından First Citizens Bank’ın Silicon Valley Bank’ı (SVB) devraldığını kamuoyuyla paylaştı. FDIC’ye göre, 10 Mart 2023 itibarıyla SVB’nin 167 milyar dolar ve mevduatı yaklaşık 119 milyar dolar değerinde toplam varlığı bulunuyor.
FDIC, First Citizens Bank’ın SVB’nin 72 milyar dolarlık varlığını “16,5 milyar dolar indirimle” satın aldığını bildirdi. Federal mevduat sigortası kuruluşu ayrıca “yaklaşık 90 milyar dolarlık menkul kıymetler ve diğer varlıkların FDIC tarafından elden çıkarılması için kayyumda kalacağını” belirtti.
Anlaşmanın bir parçası olarak FDIC, “First Citizens Bancshares, Inc. 500 milyon dolarlık değer sınırı ile hisse takdir hakları” elde etti. Signature Bank’ın satın alınmasıyla ilgili duyurunun aksine, SVB’nin satın alınmasıyla ilgili olarak kripto para birimiyle ilgili içerikten söz edilmiyor. First Citizens tarafından satın alınmasından önce, Valley National Bancorp da zor durumdaki California bankasını satın almakla ilgilendiğini ifade etmişti. First Citizens CEO’su Frank Holding Junior, şirketinin risk sermayesi (VC) firmalarını destekleme taahhüdünü sürdürdüğünü belirtti.
First Citizens CEO’su yaptığı açıklamada, “SVB’nin küresel fon bankacılığı işinin özel sermaye ve risk sermayesi şirketleri ile sahip olduğu güçlü ilişkileri geliştirmeye ve korumaya kararlıyız” dedi.
SVB başarısızlığının ABD’ye maliyeti yaklaşık 20 milyar dolar olacak
FDIC, SVB’nin satın alınmasına ek olarak, “Silikon Vadisi Bankası’nın başarısızlığının Mevduat Sigorta Fonu’na (DIF) maliyetinin yaklaşık 20 milyar dolar olacağını” tahmin ettiğini duyurdu. Kesin maliyet henüz belirlenmemiş olsa da, FDIC kayyumluk ilişkisini sona erdirdiğinde detaylı açıklama yapılacağı tahmin ediliyor.
Ekonomi yazarı Joey Politano’ya göre, bu tahmin SVB’yi ABD tarihindeki en pahalı başarısızlıklardan biri yapacak. Politano, “FDIC, Silicon Valley Bank’ın başarısızlığının mevduat sigortası fonuna 20 milyar dolara mal olacağını tahmin ediyor. Bu, Indymac’ın ’08’deki (12.4 milyar dolara mal olan) başarısızlığını geride bırakarak ve bankalara ilişkin bir değerlendirme ile finanse edilen sigorta fonunun %14’ünü tüketerek ABD tarihindeki en maliyetli banka başarısızlığı olur.” cümlelerini paylaştı.
Signature Bank’ın DIF’ye yaklaşık 2,5 milyar dolarlık tahmini maliyetiyle karşılaştırıldığında, SVB’nin kayıpları önemli ölçüde daha fazla olduğu karşımıza çıkıyor.
Hargreaves Lansdown’da para ve piyasalar başkanı Susannah Streeter’in medya ile paylaştığı bir notta, SVB satın alımının bankacılık sektörüne kısa bir ara verdiğini açıkladı. Ancak, ABD bankacılık sistemini rahatsız eden henüz gerçekleşmemiş kayıpların da korkusu var. Streeter, “Gelişme, Cuma günü bu tür bir kargaşadan etkilenen Deutsche Bank’ın %6’dan fazla artmasıyla, erken ticarette kuşatılmış bankacılık sektörüne bir miktar soluk getirdi. Londra’da, Barclays, Standard Chartered, HSBC ve Lloyds, biraz daha fazla güven geri geldikçe yükseldi.” dedi.
Streeter, iflas eden bankanın bazı kısımlarını yeni bir sahibine dağıtmanın, düzenleyiciye “başka yerlerde, özellikle ABD bölgesel bankalarında hâlâ ortaya çıkma tehdidi oluşturan sorunlarla başa çıkma kapasitesi” verebileceğini düşünüyor.
Bununla birlikte, Hargreaves Lansdown piyasa analisti, “en büyük endişe, yalnızca tahvil portföylerinde değil, yüksek faiz oranları fırtınasıyla hırpalanmış diğer varlıklarda da büyük gerçekleşmemiş kayıp yığınlarının üzerinde oturuyor olmaları. Ticari gayrimenkul sektörünün önümüzdeki birkaç yıl içinde borcun vadesi dolduğunda bir sonraki en zayıf halka olabileceğinden korkuluyor ve oranların hızla yükseldiği, değerlemelerin düştüğü ve ortalıkta çok daha az paranın aktığı bir piyasada yeniden finanse edilmesi gerekecek. ‘’ yorumunu paylaştı.