Akıllı sözleşme (Smart Contract) kısaca, alıcı ile satıcı arasındaki sözleşmenin şartlarının doğrudan bir kod satırına yazıldığı, kendi kendini yürüten bir dijital sözleşme olarak tanımlanabilir. İçerdiği kod ve sözleşmeler, Blockchain ağında bulunur ve belirli koşullar karşılandığında otomatik olarak yürütülmektedir.
Sözleşmenin şartları şeffaf ve doğrulanabilir olduğu ve merkezi bir otoriteye veya aracılara dayanmak yerine merkezi olmayan bir bilgisayar ağı tarafından uygulandığı için değişmez ve güvenilir bir şekilde uygulanır. Akıllı sözleşmeler, aracılara olan ihtiyacı ortadan kaldırması ve işlemlerin etkinliğini, hızını ve güvenliğini arttırmak nedeniyle kitlesel fonlama, emanet ve tedarik zinciri yönetimi gibi işlemlerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Son zamanlarda, giderek daha fazla tanıtılan akıllı sözleşmeler, idari alanlarda da aktif olarak kullanılmaktadır. Bu alandaki araştırmalarını sürdüren Avrupa Birliği, yeni mevzuatla akıllı sözleşmelerin düzenleyici yükünü hafifletmeyi hedefliyor.
Avrupa Birliği akıllı sözleşmeler konusunda olumlu hareketler sergiliyor
Avrupa Birliği, çeşitli endüstrilerde ve kurumlarda verimliliği, şeffaflığı ve güvenliği artırma potansiyelini kabul ederek blockchain teknolojisine olumlu hareketler sergiliyor. AB, Blockchain’i dijital işlemlere olan güveni artırmak, dolandırıcılığı ve kalpazanlığı azaltmak ve güvenli ve sorunsuz sınır ötesi mal, hizmet ve bilgi alışverişini sağlamak için bir fırsat olarak görüyor. Blockchainlerin geliştirilmesini ve benimsenmesini desteklemek için AB, blok zinciri inovasyonu için elverişli bir ortam yaratmayı amaçlayan bir dizi girişim ve proje başlattı. AB ayrıca, blockchainlerin benimsenmesini ve paydaşlar arasında diyaloğu teşvik etmek için Blockchain Gözlemevi ve Forumunun da kurucu ortaklar arasındadır.
Ancak bu olumlu duyguya rağmen AB, blockchain’lerin yol açtığı zorlukların da farkında olması ve bunları ele almak için adımlar atmaktadır. Örneğin AB, blockchain kullanımının, özellikle veri koruma ve mahremiyetle ilgili olarak AB yasalarına ve düzenlemelerine uygun olmasını sağlamak için önlemler başlatmıştır.
Son olarak Sayılı yasa teklifinin amacı, akıllı sözleşme üreticilerinin veya geliştiricilerin artık bir uygunluk değerlendirmesi olmaksızın AB gerekliliklerine zorunlu bir uygunluk beyanı imzalamak zorunda kalmamasını sağlamaktır. Sözde akıllı sözleşmelerden beklentiler aynı zamanda uyumlaştırılmış standartlara uyum veya teknik uygunluk spesifikasyonları da azalmış durumda.