Almanya Federal Göçmen ve Mülteciler Dairesi (BAFM), blok zincirinin (blockchain) iltica prosedürlerini iyileştirme konusunda geniş kapsamlı bir potansiyele sahip olduğunu buldu. Başarılı bir şekilde tamamlanmış bir kavram kanıtı (proof-of-concept (PoC)) sonrasında bulgular 26 Mart’ta bir bildiriyle yayınlandı.
Bu makale BAFM tarafından düzenlenmiş ve Fraunhofer Uygulamalı Bilgi Teknolojisi Enstitüsü FIT’in Proje Grubu İşletme ve Bilgi Sistemleri Mühendisliği tarafından hazırlanmıştır.
BAFM, Fraunhofer FIT ve 2018’in ilk yarısında adsız bir teknoloji ortağı tarafından yürütülen PoC, blok zincirin (blockchain) iltica prosedürlerinin iki önemli yönünü destekleme potansiyelini değerlendirmeye odaklandı: Belediye, eyalet ve ulusal düzeyde, güvenilir ve güvenli dijital kimliklerin yaratılması ve yetkililer arasındaki iletişimi ve işbirliğinin iyileştirilmesi.
PoC için, üç ortak, bir otorite kanıtı konsensüs algoritması kullanarak bir Ethereum (ETH) türetli blok zincirinin (blockchain) özel ve izinli bir versiyonunu kullandı.
Beyaz sayfa (white paper), blok zincirinin (blockchain), alıcı ülkede ilk kayıtları sırasında toplanan biyometrik verilere dayanarak, kimlik belgesi olmadan gelen mülteciler için karışıklığa karşı dayanıklı dijital kimliklerin oluşturulmasını sağlayabildiğini göstermektedir. Bu değişmez blok zinciri (blockchain) temelli kimlik, iltica prosedürünün diğer yönlerini destekleyecek ve her iltica başvurusunun birden fazla kuruluşta tutarlı ve güvenli bir şekilde tanımlanmasını sağlayacaktır.
Beyaz sayfanın (white paper) yazarları, sağlam, blok zinciri (blockchain) temelli bir kimlik çözümünün, aşağıdakilere dikkat çekerek, Avrupa’nın için olumlu etkilere sahip olabileceğini öne sürüyor:
“Blok zincir (blockchain), iltica bağlamında Avrupa federalizminin ‘dijital etkinleştiricisi’ olabilir. […] İltica prosedürlerinin ademi merkeziyetçi yönetimi için bir Avrupa platformu […], bir kişinin ilk kayıt yerinin şeffaf bir şekilde saklanmasını sağlayacaktır. […] Dijital kimlikler kendiliğinden ulusal düzeyde agnostiktir ve bu nedenle Avrupa’nın birliğini temel düzeyde destekleyebilir.
Bu bildiri, veri koruma yasalarının Avrupa bağlamında blok zinciri (blockchain) inovasyonu için kilit bir zorluk teşkil ettiğini belirtti – Mayıs 2018’de yürürlüğe giren kişisel veri gizliliğine ilişkin AB çapında yasal bir çerçeve olan Genel Veri Koruma Yönetmeliğine (GDPR) atıfta bulundu.
Yine de, bildiriye dayalı bir iltica sistemi için GDPR’ye uyumlu bir mimarinin mümkün olabileceğini, beyaz kağıtta (white paper) söylüyor.