KYC, İngilizce Know Your Customer (Müşterinizi Tanıyın) anlamına geliyor. KYC, bir müşterinin kimliğini doğrulamak için işlemler sırasında kullanılan bir doğrulama işlemidir. Bu işlem çoğunlukla güvenlik ve düzenleyici amaçlar için yapılır.
KYC, kripto para birimi işlemlerine özel değildir. ABD’de bir banka hesabı açarsanız, bir cep telefonu sözleşmesi imzalarsanız veya bir kredi kartı alırsanız bununla karşılaşırsınız.
Süreç, 2001 Vatanseverlik Yasası’nın uygulanmasından bu yana yürürlükte. 2001 yasasının bir yan getirisi olarak, ulusal güvenliği iyileştirmeyi amaçlıyordu.
Finansal kurumlar, müşteri tarafından sağlanan verileri kullanarak devlet kurumlarıyla çalışır. Sağlanan veriler daha sonra o müşteriyle iş yapmanın potansiyel risklerini taşıyan bir veritabanına konur. Veritabanları, müşterileri negatif işaretlerle işaretleyecek bilgileri tutar. Bu süreç, kara para aklamayı, terörü finanse etmeyi ve diğer kötü niyetli faaliyetleri önlemek için uygulanmaktadır. KYC ayrıca bir müşteriyle iş yapmanın mali riskinin ele alınmasına da yardımcı olur.
AML ve KYC arasındaki fark nedir?
KYC, AML (Anti-Money Laundering ing.-Kara Para Aklamayı Önleme) süreci gibidir. AML, KYC’den biraz daha uzun süredir var olan bir düzenleyici standardizasyondur. AML ve KYC birbirine çok benzer. Belirgin fark, KYC doğrulamalarının o müşteriyle iş yapma riskini belirlemeyi amaçlamasıdır.
KYC Doğrulamasını Tamamlamak İçin Neye İhtiyacınız Var?
Genel olarak konuşursak, KYC için, devlet tarafından verilmiş resmi bir kimlik, Pasaport veya Sürücü Belgenizin bir fotoğrafını paylaşmanız bir gerekliliktir. Kendi fotoğrafınızın gönderilmesi de gereklidir. Fotoğraf daha sonra gönderilen kimlikle karşılaştırılır.
Bazen doğrulama sürecinin bir parçası, elinizde bir kimlik tutarken çekilmiş bir fotoğrafın gönderilmesidir. Hatta bazı doğrulamalar, müşterinin el yazısıyla yazılmış kısa bir ifade içeren bir kağıt parçası tutarken çekilmiş bir fotoğrafını bile ister. Doğrulayıcı size yazılacak ifadeyi verecektir. Bu ifade genellikle adınızı ve tarihi içerecektir. Bu teknik, KYC’yi gönderen kişinin belgelerde veya fotoğraflarda tahrifat yapmadığının doğrulanmasına yardımcı olur. Her web sitesi/uygulama farklı olabileceğinden bunun bir genelleme olduğunu hatırlatmakta fayda var.
KYC’yi Kim Düzenler?
KYC, AML ve benzeri düzenleyici sistemler ulusal ve uluslararası kaynaklıdır. Bu, küresel olarak KYC doğrulamalarını standartlaştıran ve düzenleyen birkaç kurum olduğu anlamına gelir. Her ülkenin, AML, KYC veya sahip oldukları herhangi bir sistemin doğrulamasını ve düzenlemesini yapan kendi düzenleyici kurumu vardır. Bazı yerlerde birden fazla devlet organı bulunur veya doğrulama işlemlerini gerçekleştirmek için özelleştirilmiş kuruluşlar kullanılır.
Örneğin, SWIFT, uluslararası finansal işlemlerin yürütülmesinde yer alan büyük bir organizasyondur. SWIFT, web sitesinde standartları kimin belirlediğinin, doğrulamaları kimin yürüttüğünün ve KYC’yi kimin düzenlediğinin bir listesini sunar.
Kripto şirketleri KYC’ye nasıl uyum sağlıyor?
Kripto para biriminin güvenilirliği başından beri bir tartışma konusu olmuştur. Kriptonun güvenliği, eğitimi ve yaygın olarak benimsenmesi lehinde ve aleyhinde birçok argüman var. Bunlar hem kripto şirketleri, müşteriler hem de devlet kurumları için geçerlidir. Son zamanlarda medya kapsamı ve küresel olarak benimsenmesi, kriptonun büyümesini de hızlandırdı.
Yine de, endüstrinin büyümesini engelleyen kalıcı güvenlik ve güvenilirlik sorunları var. Yatırımcılar, tüketiciler, geleneksel finansal kurumlar ve devlet kurumları en az bir konuda aynı fikirdeler: kriptonun düzenlemede daha fazla netliğe ihtiyacı var.
Kripto şirketleri ve kuruluşları, netlik konusuna birden fazla çözüm üretiyor. Örneğin, Shyft Network, kripto uyumluluğuna yönelik çalışan blok zinciri tabanlı bir protokoldür. Tüm kripto müşterilerinin KYC doğrulaması alması için altyapı oluşturuyor.